Beynimiz olumsuz düşünmeye programlı olsa da biraz çabayla bunu değiştirmek mümkün.
Zihninizi sık sık en kötü senaryoya doğru sürüklenirken bulmak sizin hatanız değildir ve bu sizde bir sorun olduğu anlamına gelmez. İnsanlar olarak olumsuzluk eğilimine bu şekilde programlıyız.
Beynimizin amacı bizi güvende tutmak, bizi mutlu etmek ya da rahat ettirmek değil. Bu nedenle bu olumsuz düşüncelerin üstesinden gelmek önemli bir çaba gerektirebilir. Bu noktada size bir önerimiz var. Aşırı düşündüğünüzü ve olumsuz senaryolar arasında kaybolduğunuzu fark ettiğinizde durun ve olumlu sorularla beyninizi şaşırtın.
Aşağıdaki 50 soru, toksik pozitifliği yeniden adlandırmak anlamına gelmiyor. Beyniniz bu önerilerden bazılarını biraz fazla saçma bularak hemen reddetme eğiliminde olabilir, ancak biraz zaman ayırırsanız düşünce yapınızın değiştiğini göreceksiniz.
- Ya en iyisi gerçek olursa?
- Ya en kötüsü gerçekleşirse ama ben iyi olursam?
- Peki ya bu durum, aslında kılık değiştirmiş bir nimetse?
- Peki ya her şey yolunda giderse?
- Ya sürece güvenirsem?
- Ya gerçek olabileceğini düşündüğümden daha fazla sevilirsem?
- Peki ya cevabı zaten biliyorsam?
- Ya en iyisi henüz gerçekleşmediyse?
- Ya başından beri yeterince güçlüysem?
- Peki ya yeterliysem?
- Ya istediğim her şeye sahipsem?
- Ya ihtiyacım olan tüm desteğe sahipsem?
- Ya şu anda her şey yolunda gidiyorsa?
- Peki ya her şeyin üstesinden gelebilseydim?
- Ya zaten bildiğimden daha başarılıysam?
- Peki ya aslında hiç sıkışıp kalmasaydım?
- Ya zaten özgürsem?
- Ya sandığımdan daha akıllıysam?
- Ya o kişi beni incitmek istemediyse?
- Ya düşündüğümden daha hazırlıklı olsaydım?
- Ya bu şekilde hisseden tek kişi ben değilsem?
- Peki ya zaten hazırsam?
- Ya konu hiçbir zaman benimle ilgili değilse?
- Ya yarın uyandığımda her şey mükemmel olsaydı?
- Ya önemliysem?
- Ya düşüncelerimin doğru olduğuna inanmasaydım?
- Peki ya her şeyi halledeceğimi bilseydim?
- Ya kendimi yetenekli görürsem?
- Peki ya bunların hiçbiri tesadüf değilse?
- Ya insanların beni yargılaması umurumda olmasaydı?
- Peki ya bunu başarsaydım?
- Ya bugün beklenmedik şekilde iyi giderse?
- Peki ya uzun vadede bunların hiçbiri önemli değilse?
- Ya başarısız olmaktan korkmasaydım?
- Ya bu düşündüğümden daha kolay olsaydı?
- Ya şansım değişmek üzere olsaydı?
- Peki ya bundaki güzelliği görseydim?
- Peki ya bunun bana ne öğretmesi gerektiğine baksaydım?
- Peki ya buna bir çocuğun gözüyle baksaydım?
- Peki ya buna geçmişteki halimin gözleriyle baksaydım?
- Ya bunun beni harika bir şeye götüreceğine inanmayı seçersem?
- Ya bir şeyleri değiştirmeye çalışmaktan vazgeçersem?
- Peki ya hayatımdaki en önemli insanlardan biri olacak kişiyle henüz tanışmadıysam?
- Peki ya tüm bu endişeler boşunaysa?
- Ya en büyük korkumun üstesinden gelebilseydim?
- Ya hata yapmak güvenli olsaydı?
- Ya onları göründüğü gibi kabul edersem?
- Ya işi alırsam?
- Ya o kişiye güvenirsem?
- Ya uçabilirsem? ( Erin Hanson’ın Fly adlı şiirinden:“Ya düşersem?” diye soruyorsun. Ama sevgilim, ya uçarsan?)