Depresyon, günümüzün en yaygın ruhsal hastalıklarından biridir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünya genelinde 300 milyondan fazla kişi depresyondan muzdarip. Bu sayı, Türkiye’de ise yaklaşık 3 milyona denk geliyor.
Depresyon sadece üzüntü ve mutsuzluk olarak algılanmamalıdır.
Kendini birçok farklı şekilde gösterebilen bir hastalıktır.
Yorgunluk,
konsantrasyon güçlüğü,
uyku problemleri,
iştahsızlık veya aşırı yeme,
umutsuzluk ve intihar düşünceleri gibi
birçok semptom depresyona işaret edebilir.
Depresyonun birçok farklı nedeni olabilir.
Genetik faktörler,
stresli yaşam olayları,
travmatik deneyimler,
bazı tıbbi hastalıklar ve ilaç kullanımı depresyona yol açabilir.
Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Psikoterapi, antidepresan ilaçlar veya her ikisinin birlikte uygulanması ile depresyondan kurtulmak mümkündür.
1. YAPAMIYORUM
Depresyondaki kişiler dişlerini fırçalamak gibi rutinleri yapmakta güçlük çekebilirler, hatta çoğu zaman yataktan bile çıkamazlar.
Birçok depresyonlu kişi ‘yapamam’ kelimesini çok kullanır.
”Kendimi daha iyi hissedemiyorum, işimi bitiremiyorum, yataktan kalkamıyorum, işlerin iyiye gitmesini sağlayamıyorum.” gibi cümleler kurabilirler.
2. HEPSİ BENİM SUÇUM
Eylemlerinizin veya yapmış olabileceğiniz hataların sorumluluğunu almak iyi bir ruh sağlığının işaretidir.
Ancak bu her durumda kendinizi suçlamak yani bunun devamlı hale gelmesi depresyonda olduğunuzu gösterebilir.
Profesör psikolog doktor Deborah Serani’ye göre depresyon, muhakeme ve yargılamanın gerçekleştiği ön lobun işleyişini bozduğundan depresyondaki insanlar hissettikleri mevzusunda suçluluk hissedebilir.
3. İYİYİM
Kötü hissedilen zamanlarda bile karşı tarafı geçiştirmek için ”iyiyim” denmesi depresyon belirtisi olabilir.
Serani bu durumu, şu şekilde açıklıyor: Bazıları akıl hastalığına sahip olmayı başa çıkılamayacak kadar utanç verici bulabilir ve acılarını açığa vurmak yerine yüzlerinde bir gülümsemeyle geçiştirebilir.
4. YORGUNUM
Çoğu insan, günün belli bir noktasında bu duyguyu yaşasa da depresyondaki kişiler kendilerini sürekli bir bitkinlik içinde bulurlar.
Serani bu durum için ‘‘Yorgunluk ve ağrı, sinir yolları ile nörokimyasalları etkilediği için depresyonla birlikte daha da zorlayıcı bir hale gelebilir.” diyor.
5. YALNIZ KALMAK İSTİYORUM
İnsanların, canlanmak için bir dinlenme süresi istemeleri normaldir.
Buna karşılık, depresyonlu kişiler zamanlarının tamamını olmasa da çoğunu yalnız geçirirler.
Kendilerini izole ederek sevdikleri insanlardan uzaklaşabilirler.
Depresyonun nörobiyolojisi, beyin aktivitesini azalttığından depresif bir kişi uyarıcı deneyimlerden uzak durmak isteyebilir; yani karanlık odaları, sessiz ortamları ve ötekilerden uzak olmayı tercih edebilir.
6. KİMSENİN UMURUNDA DEĞİLİM
Depresif insanlar, konu geleceğe dair umut beslemeye geldiğinde çok karamsar olabilirler.
Ayrıca depresyondaki kişiler sıklıkla kendilerini o kadar yalnız hissederler ki hem diğer insanların sorunlarını umursamazlar hem de onların sorunlarını kimsenin umursamadığını düşünebilirler.
7. YA HEP YA HİÇ
Depresyondaki insanlar yaşamı siyah beyaz olarak görürler.
Yani eğer birisi sıklıkla “her zaman” ve ”asla” ve gibi kelimeleri kullanıyorsa, bu onun depresyonda olduğunun bir göstergesi olabilir.